Kontenjanlar neden artırılmalı?

3 Haziran 2024

Yaklaşık 1 milyon öğrenci ve velileri için “en zor gün” öyle ya da böyle geride kaldı. Genel kanı “Çok zor olmayan bir sınavdı. Fen Bilimleri belirleyici olacak” şeklinde.

Bu da demektir ki, belli puan dilimlerinde yığılmalar olacak ve kayıt süreci her zamankinden çok daha zor geçecek.

Dünkü sınavda 1 milyon öğrenci yarıştı, kontenjan 200 bin civarında ve mutlaka artırılması gerekiyor. Yoksa moral bozmanın ötesine geçilmez! Sınavla alan okulların toplam kontenjanı geçen yıl 206 bin 414’tü. Anadolu liselerinin 71 bin 22, fen liselerinin 40 bin 470, sosyal bilimler liselerinin 10 bin 740, Anadolu imam hatip liselerinin 42 bin 356, mesleki ve teknik Anadolu liselerinin ise 41 bin 826 kontenjanı vardı.

Bu yıl ne kadar olacak henüz belli değil ama bu civarda olursa şaşırtıcı olmaz.

Kontenjanların hepsi dolsa ve kazananların hepsi istediği liseye girse bile görünen o ki sınava giren her 5 öğrenciden 4’ü üzülecek. Bu yüzden kontenjanların olabildiğince artırılması gerekiyor. Yoksa çok başarılı öğrenciler bile

Yazının Devamı

Soru dediğin nedir ki deyip geçmeyin!

2 Haziran 2024

Sorduğunuz ya da sormadığınız her soru sizin kimliğiniz gibidir. 

Karakterinizi, derinliğinizi, zarafetinizi ve en önemlisi de farkındalığınızı ortaya koyar. Ya da yerin dibine batırır. 

Tabii eğer ki soru sorarsınız!.. 

“Söz gümüşse, sükût altındır” diyenlerdenseniz, tamam başınız hiç ağrımaz ama sıradanlaşmanın yolunu da açmış olursunuz. 

Eğitim sistemimize ne zaman çeki düzen verilmeye kalkılsa, “Soran, sorgulayan, fikir üreten nesiller yetiştirmektir” diye söze başlanır. 

Peki, bir nebze de olsa bunu gerçekleştirebildik mi? Evet demek mümkün değil… 

Soran değil, sormayan! 

Soran değil ama sormayan nesiller yetiştirmek için elimizden geleni yaptık. 

Yazının Devamı

Bursa Teknik Üniversitesi

31 Mayıs 2024

Yeşil Bursa, adeta Beton Bursa olmuş. Rengi, her geçen gün daha da grileşiyor. Tarihi kimliğini ise birkaç nokta dışında kaybetmiş gibi...

Bursa’ya yeni bir ses, bir soluk getiren Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ise genç, dinamik, üretken, yenilikçi, iddialı, keyifli ve bir o kadar da yeni olmanın getirdiği sıkıntılarla iç içe olan ama gelecek vaat eden bir üniversite...

2010’da kurulmuş, 12 bine yakın öğrencisi var.

Sloganları “Yenilikçi Devlet Üniversitesi”.

Peki, bu söylemin altını dolduruyorlar mı yoksa slogan olarak mı kalmış?

İTÜ, ODTÜ, KTÜ, Erzurum Teknik, Eskişehir Teknik, Gebze Teknik, İskenderun Teknik, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Konya Teknik varken, en gençleri olarak Teknik Üniversiteler Birliğini kurmak konusunda öncü ve ev sahibi olduklarına göre “yenilikçi” sayılabilirler.

Eğitim, teknoloji, araştırma ve üniversite-sanayi iş birliği konusunda attıkları adımlara bakıldığında “yenilikçi” kimliklerine yönelik ilerici adımlara fazlasıyla rastlıyorsunuz.

&Ou

Yazının Devamı

Sınav odaklı eğitim mi yoksa?

29 Mayıs 2024

Sınavlarla yatıp sınavlarla kalkıyoruz.  

Yılda 10 milyon aday LGS, YKS, KPSS ve benzeri sınavlarda ter döküyor. Çocuklar çocukluğunu, gençler de gençliğini yaşayamıyor.  

Ustalar çırak, yıldız takımlar sporcu bulamıyor, sokaklar oyun oynayacak çocuğa hasret. Hem devlet hem de aileler olarak bütçemizden en büyük payı eğitime ayırıyoruz. Peki, maddi ve manevi olarak yaptığımız onca fedakarlığın karşılığını alabiliyor muyuz? Keşke gönül rahatlığıyla evet diye haykırıyor olabilseydik…  

Vitrin mi, yetkinlik mi?  

Pek çok alanda olduğu gibi eğitimde de vitrine oynuyoruz. Özellikle de sınavla öğrenci alan okullar ve pahalı kolejlerde.  

Vitrin gösterişli olsun gerisi önemli değil.  

Yüz binlerce lira öğrenim ücreti ödeyip bir de dershaneye, özel derse gitmek neyin nesi? Ne kadarı dil öğreniyor, ne kadarı mezun olduğunda hemen iş buluyor, ne kadarı ayda kaç lira maaş alıyor?..  

Kaçı liseyi bitirdiğinde istediği üniversiteye, kaçı üniversiteyi bitirdiğinde istediği bir işe girebiliyor

Yazının Devamı

Neleri konuşacağımıza Neleri konuşuyoruz?..

26 Mayıs 2024

Eğitim eşittir, hayatın tam da kendisi. Yaşam için eğim, yetişkin eğitimi, ömür boyu eğitim bu yüzden vazgeçilmez hale geldi.

Öne çıkan bir başka ayrıntı ise genel eğitim yerine bireysel eğitim.

Yani tüm öğrencilere aynı müfredatı dayatma yerine her öğrencinin ilgi, yetenek, beceri ve hayallerine göre bir eğitim modelinin oluşturulmasıdır.

Dünyada kabul gören ve öne çıkan eğitim modeli artık budur.

Yine aynı şekilde teorik eğitimin yerini yetkinlik eğitimi almış, okulun, öğretmenin, basılı kaynakların rolleri tümden değişmeye başlamıştır.

Okul ve öğretmen artık öğreten değil, yönlendiren konuma gelmiştir. Kitapların yerini, dijital kaynaklar alalı ise yıllar oldu.
Eğitim süreleri tüm ülkelerde tartışılır hale geldi. Kısaltılması yönünde ciddi baskılar var.

Yazının Devamı

Sınavlar tek çare mi?

24 Mayıs 2024

Sınav maratonu başlamak üzere. 

Adaylarda da ailelerinde de heyecan dorukta. 

Şu ana kadar yoğun bir hazırlık içerisinde olanlar, son güne kadar fazladan bir kelime öğrenmenin telaşı içerisindeler. 

Hiçbir hazırlık yapmayanlar ise “sınav bir an önce olsa, bitse de kurtulsak” modundalar. 

Peki bu noktadan sonra nasıl bir yol izlenmeli? 

Öncelikle paniğe kapılmamalısınız. 

Siz ne kadar zor bir süreçten geçiyorsanız, diğer adaylar için de durum farklı değil. 

LGS, YKS ve KPSS benzeri sınavlar, sadece bilgi ölçme sınavları değil, tıpkı sınav anında olduğu gibi sınav öncesi ve sınav sonrası süreçleri de doğru yönetme, disipline olma ve en önemlisi de son saniyeye kadar kontrolü elden bırakmama sürecidir. 

Yazının Devamı

Zamanı tersine çeviremezsiniz

22 Mayıs 2024

Kaçan pek çok fırsatı yeniden yakalamak mümkün. 

Peki ya kaçan zamanı ve özellikle de öğrencilik yıllarını yeniden yaşamak mümkün mü? 

Kesinlikle hayır. 

İşte bu yüzden yaşadığımız zamanın her saatini, harcadığımız kaynakların her kuruşunu en verimli şekilde değerlendirmeliyiz? 

Neden mi? 

Harcanan her saat gibi harcanan her kuruş da geleceğe yönelik olarak yaptığımız en önemli yatırım da ondan. 

Bu yüzden zaman da, para da en doğru şekilde kullanılmalıdır. Bu konuda okullarda eğitim verilmelidir. 

Tasarruf tedbirleri çerçevesinde israfa hayır kampanyaları başlatıldı. Çok da iyi oldu. 

Yazının Devamı

Atatürk: Bugün benim doğum günüm

19 Mayıs 2024

Milli Mücadele fikri İstanbul’da doğdu, ilk adım Samsun’da atıldı, Sivas ve Erzurum’da halkla bütünleşti, Ankara’da ete, kemiğe büründü ve zafere dönüştü.

Mustafa Kemal, Atatürk’ün doğduğu yer olarak Samsun’u, doğum günüm olarak da 19 Mayıs 1919’u işaret eder.

Neden mi?

Kendisinden dinleyelim:

“Ben Samsun’da doğdum. Milli Mücadele burada başladı. Samsun’u ve Samsun halkını gördüğüm zaman memlekete ve millete ait bütün hayallerimin, kararlarımın yerine getirilebilir olduğuna bir defa daha kuvvetle inanmıştım. Samsunluların hal ve tavırlarında gördüğüm, gözlerinden okuduğum vatanseverlik, fedakârlık ve ümit, hayallerimi müspet bir inanca götürmeye yeter olmuştu.”

Unutmayım, unutturmayalım

Atatürk’ü ve gençleri keşke çok daha iyi anlayabilsek, fabrika ayarlarına yeniden dönüp, aynı ruh ve aynı heyecanla yeniden bütünleşebilsek...

Neden mi?

Yazının Devamı
OSZAR »