12.08.2021 - 12:09 | Son Güncellenme:
Ağzımızda var olan bazı bakteriler, yiyeceklerden aldığımız şeker ve karbonhidratı aside dönüştürür. Bu asitler, diş yüzeyindeki mineralleri yok ederek önceleri ufak ama sonra hızla büyüyen delikler oluşturur. Bu deliklere çürük adı verilir.
Beslenmemizde şekerli, asitli ve yoğun karbonhidrat içeren gıdalardan uzak durmak, dişlerimizi günde en az iki kez, tercihen her ana öğünden sonra fırçalamak, diş ipi ve ağız gargarası gibi fırçalamaya yardımcı destek ürünler kullanmak ve 6 ayda bir diş hekimi kontrolünü aksatmamak diş çürüklerini önlemeye yardımcı olur.
Sosyo-kültürel açıdan zayıf kalmış toplumlarda, maddi imkanları kısıtlı toplum ve bireylerde daha sık görülüyor. Bu durumun başlıca sebepleri arasında endüstriyel işlenmiş ve paketli gıdaların hayatımıza gereğinden fazla girmiş olmasının yanı sıra, ağız ve diş sağlığı eğitimini hem aileden hem de okullarımızdan yeterince alamamış olmamız geliyor.
Sert gıdalar dişleri doğal yollarla temizlemektedir. Yaşadığımız dönemde ise elimizin her an altında bulunabilen paketli ve işlenmiş gıdalar, asidi yüksek içecekler, pişirilmiş ve yumuşacık yapılmış karbonhidratlar yüzünden diş çürükleri oldukça yaygın görülebiliyor.
Diş sağlığı açısından zararlı olarak nitelendirilen gıda maddeleri şekerli ve asitli gıdalar ile dişler üzerine yapışıp kalan, kolay temizlenemeyen maddelerdir. Şekerli, yapışkan ya da asitli gıdalar tüketilecekse üç ana öğün içinde tüketilmeli, öğünler sonrasında diş fırçalanmalı. O an diş fırçalamak mümkün değilse, ağız su ile çalkalanmalı ya da bir bardak su içilmeli.
Ara öğünlerde elma, havuç gibi sert gıdalar tercih edilmelidir. Çünkü bu gıdalar dişleri temizleyip diş etlerine masaj yapar. Son olarak, yemeği şekerli ya da yapışkan bir gıda ile bitirmek yerine, ağza en son atılacak bir parça peynir, şekerin çürük etkisini gidermek açısından çok önemli.
Çürük tedavisinde öncelikle yapılacak iş ilerleyen çürüğü durdurmak ve pulpanın, yani dişin canlılığını koruyabilmektir. Mine yüzeyinin bozulma sürecinin en erken aşaması beyaz nokta lezyonudur. Bu lezyonların geleneksel tedavileri topikal fluorid uygulaması ve oral hijyeni geliştirmek ile olur.
Diş yüzeyinde, yani minede bir kavite meydan gelmişse, amaç çürüğü pulpaya ilerlemeden durdurmak ve basit tek seanslık bir işlemle dolgu yapmaktır. Eğer çürük dişin pulpasına kadar ilerlemişse, yapılacak iş pulpa dokusunun çıkarılması (dişin sinirlerinin alınması olarak bilinir), kanalların doldurulması ve dişin üst dolgusunun yapılmasıdır.