Yaşam Eski dünya harikası gizli silah mıydı? Arşimet'in aynalarıyla gemileri böyle yakmış

Eski dünya harikası gizli silah mıydı? Arşimet'in aynalarıyla gemileri böyle yakmış

02.06.2024 - 09:23 | Son Güncellenme:

İskenderiye Feneri eski dünya harikalarından biri olmasının yanında, gizemli bir silaha da ev sahipliği yapıyordu. Antik Yunan bilim insanlarından Arşimet’in efsanevi 'ayna silahı', Mısır’ın göz bebeği İskenderiye şehrini korsanlara karşı koruyordu. "Günümüzdeki değeri yaklaşık 40 milyar lira" diyen Prof. Dr. Gonca Cankardeş Şenol anlattı.

Eski dünya harikası gizli silah mıydı Arşimetin aynalarıyla gemileri böyle yakmış

Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr - Asırlardır en güçlü uygarlıklardan biri olan Mısır’ın İskenderiye şehri, ticaretin ve bilimin başkentiydi. Güçlü hükümdarların sembolleriyle inşa edilen büyük yapılar, İskenderiye'yi ziyaret eden herkesi etkiliyordu. İskenderiye Feneri de boyutları ve büyüleyici tasarımıyla, dönemin en kıymetli hazinelerinden biriydi. Değerli madenlerden yapılan heykellerle süslenmiş fenerin yapımında ağırlıklı olarak beyaz mermer kullanıldı. İskenderiye kentinin kuzeyinde yer alan Pharos Adası'nın doğu ucuna inşa edilen dünya harikası, bugün ne yazık ki sular altında bulunan bir enkaz. Ancak onun bir 'harika' olmasının yanında efsanelerde de yeri var. Fenerin ışığını sağlayan sistem kimi araştırmacılara göre benzersiz bir silah olabilirdi. Dünya tarihindeki en uzun fenerlerden biri olan İskenderiye Feneri’nin tepesinde ise gizemli silah, şehre düşmanca yaklaşan herkesi uzaklaştırabiliyordu. 70 kilometre uzaklıktan ışığının göründüğü iddia edilen ‘Arşimet Aynası’ , İskenderiye şehrini bin 600 yıl boyunca korsanlardan korumuştu. Ege Üniversitesi Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Cankardeş Şenol Milliyet.com.tr'ye anlattı.

Haberin Devamı

Eski dünya harikası gizli silah mıydı Arşimetin aynalarıyla gemileri böyle yakmış

İSKENDERİYE FENERİ NEDEN DÜNYA HARİKASI?

Ayakta kaldığı bin 600 yılda gemilerle İskenderiye şehrine ticaret için gelen pek çok kişiyi etkileyen İskenderiye Feneri, değerli madenler ve doğal taşlardan inşa edilmişti. Fener dörtgen şeklinde taban üzerinde yükseliyor, ardından alanı daha dar olan sekizgen şeklinde bir kule daha feneri tamamlıyordu. Yapının en üstünde bulunan bölümde ise küçük bir kubbeyle tamamlanan gözlem odası yer alıyordu. Neredeyse her köşesinde altın heykeller ve özenle işlenmiş taşlarla süslenmiş olan fener ‘Eski Dünya Harikaları’ arasında yer alıyordu. Prof. Dr. Gonca Cankardeş Şenol, Fener’in eski dünya harikalarından biri olmasının sebebinin, yapının o dönem için çok büyük ve gösterişli şekilde inşa edilmiş olması olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Şenol heykeltıraşlık eserleri ile dekoratif unsurlar içeren eski dünya harikasının sadece tasarımıyla öne çıkmadığını da belirtti. Işığı kilometrelerce uzaktan görülebilen dev fenerin milattan önceki bir dönemde bu kadar çok ışık üretmesi ancak dâhice bir sistemle mümkün olabilirdi. Prof. Dr. Şenol Fener’in ürettiği ışık ve içinde bulunan çağının ötesindeki sitemle ilgili, "İskenderiye Feneri’nin ışığının sağlanması için, içerisinde hidrolik bir sistem bulunur. O dönem için bu, bir mühendislik dehası olmalı. Çünkü bu sistem ışık için gereken yakıtı fenerin en tepesine yani 117 metre yükseğe taşır’’ dedi.

Haberin Devamı

“Fenerin planı hakkında en doğru çizim, antik yazarların anlatımından yaralanarak, 1909 yılında Hermann Thirche tarafından yapıldı. Buna göre üç katlı fenerin kare planlı en alt katı 57, sekizgen planlı ikinci katı 27.5, daire formlu üçüncü katı da yaklaşık 7.5 metre. Bunun üzerinde yüzü Yunanistan’a dönük vaziyette Zeus Soter ya da bazı araştırmacılara göre Poseidon’un heykeli yer alıyordu. Heykel ya bir meşale ya da trident taşıyordu. Bu heykelin yüksekliği de en az 5 metreydi. Fener, ada üzerinde yaklaşık 10 metrelik bir kaide üzerinde duruyor ve yapının toplam yüksekliği 117 metreye ulaşıyordu. En üst kattaki heykelin elinde bulunan meşale ya da tridentte fenerin ışığı yer alıyor ve buraya konulmuş olan aynalar vasıtasıyla ışık daha güçlü hale geliyordu. Böylece daha uzak mesafelerden görülebiliyordu. Sürekli yanık olan fenerde yakıt olarak büyük ihtimalle yağ kullanılıyor ve bu yakıt fenerin içerisinde yer alan bir hidrolik sistemle en üst kata çıkarılıyordu." - Prof. Dr. Gonca Cankardeş Şenol

BUGÜN SADECE ENKAZI DURUYOR

Fenerin kaidesiyle birlikte yerden yüksekliği tarihi kaynaklarda 135 metre olarak geçse de, Mısır tarihi araştırmacısı Adel Kelany’nin son araştırmasında, su altında kalmış 90 metre uzunluğunda bir enkaz bulundu. Milattan önceki dönemde 90 metre, bir kule için neredeyse imkânsız bir uzunluktu. Fenerin 135 metre uzunluğunda olduğu iddialarına son verse de 90 metre o yıllar için akılalmaz bir uzunluktu. Ancak yaşanan depremlere rağmen bin 600 yıl ayakta kalan ve eski dünya harikaları arasında bulunan İskenderiye Feneri’nin bu kadar uzun olmasını araştırmacılar bambaşka nedenlere bağlamıştı.

Haberin Devamı

İskenderiye şehri, paha biçilmez eserlerle dolu kütüphanesi ve rasathanesiyle, dünyanın en özel şehirlerinden biriydi. Ancak bu şehrin hem hayranı hem de düşmanı çoktu. İskenderiye bugün bile insan hayatını etkileyen pek çok keşfin merkezi ve dünyanın en geniş çaplı kütüphanesine ev sahipliği yaparken Paganlar ile Hıristiyanlar arasında çıkan savaş sırasında İmparator I. Theodocius’un emriyle yakıldı. Tüm bunlar yaşanırken takvimler 250 ila 350 yılları arasında bir tarihi işaret ediyordu. Ancak bu kadar önemli bir şehrin korunaksız olması ihtimali söz konusu değildi. İskenderiyelilerin şehri korumak için benzersiz bir silahı vardı.

Eski dünya harikası gizli silah mıydı Arşimetin aynalarıyla gemileri böyle yakmış

MALİYETİ 40 MİLYAR LİRA

Ayakta kaldığı dönemde Mısır’ın en görkemli yapısı olan İskenderiye Feneri’nin maliyeti Roma İmparatorluğu Komutanı ve Filozof Büyük Plinius tarafından 800 talent (1 talent 20-60 kg arasında değişkenlik gösteren bir birimi) olarak kaydedilmişti. Prof. Dr. Gonca Cankardeş Şenol Plinius’un kaydettiği değerin, günümüzde yaklaşık 40 milyar lira olduğunun altını çizdi. Dünya tarihinin en eski uygarlıklarından biri olan Mısır’ın, en önemli şehirlerinden biri olan İskenderiye, sadece fenerle öne çıkmıyordu. Birçok bilimin temellerinin atıldığına inanılan İskenderiye Kütüphanesi bir yangınla yok olmadan önce fizik ve matematik başta olmak üzere çeşitli alanlarda filozoflara ev sahipliği yapıyordu.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Gonca Cankardeş Şenol kütüphaneyle ilgili, "Antik dünyanın farklı yerlerinden gelen filozof ve bilim insanları burada hem araştırma yapıp hem de dersler veriyordu. Örneğin, Arşimet’in İskenderiye’deki araştırmaları sırasında, alt seviyelerden üst seviyelere su çıkarmaya yardımcı olacak olan, sulama sistemlerini geliştiren ‘Arşimet Vidası’nı icat ettiği söylenmektedir’’ diye konuştu.

Eski dünya harikası gizli silah mıydı Arşimetin aynalarıyla gemileri böyle yakmış

ARŞİMET, İSKENDERİYE’NİN KORUYUCUSU OLABİLİR Mİ?

Adel Kelany, İskenderiye Şehri’nde Fenerle ilgili araştırmalar yaparken, bilimin ve ticaretin geliştiği, soylu insanların yönetimindeki bölgenin nasıl korunduğunu da araştırıyordu. Kelany, fenerin yalnızca ışık kaynağı ya da gözlem kulesi olması için bu kadar yüksek olmasının gereksiz olduğunu düşünüyordu. Bu düşüncesi sürekli kafasını kurcaladığından İskenderiye Kütüphanesi'ne sayısız eser bırakan dahi Arşimet’in ‘ayna’ buluşu her şeyin anahtarı olabilirdi. Fener’in aslında gizemli bir silah olabileceğini belirten Kelany, "Sadece ışık kaynağı ya da yön tayini için yapılmış olsaydı bu nokta liman için uygun olmazdı" diye düşünüyordu. Fenerle ilgili bugüne ulaşan kalıntılar Kelany için bir ipucu olabilirdi. Özellikle de İskenderiye’de çalışmalarını sürdüren dahi Arşimet ve ayna silahı!

Haberin Devamı

Tüm bu detaylar Kelany’nin aklına yeni soru işaretleri getirdi. Arşimet’in Siraküza Savunması sırasında gizemli bir silah kullandığı birçok kaynakta yer ediyordu. Kelany bu silahla ilgili araştırmaya koyulduğunda ise ‘Arşimet Ayna’sıyla karşılaştı. Antik Yunan'da küçük bir koloni devleti olarak kurulmuş Siraküza’da savaş sırasında gemileri çok uzaktan ışıkla yakan bir silah olduğu konuşuluyordu. Arşimet de yüzlerce küçük aynayı birleştirerek açısı değiştirilebilen bir silah yapmıştı. Silahın, ışığı güçlü şekilde uzak bir noktaya ulaştırması için aynanın altına büyük bir ateş yakılıyordu. O dönem ahşaptan yapılan gemiler, aynanın yansıttığı odun ateşinin ışığıyla yanıyordu.

Kelany, İskenderiye Feneriyle ilgili çektiği belgeselde, bunun bir büyüteçle güneş ışığında kâğıt yakmaya benzediğini söyleyerek bu silahın gerçek olup olmadığını araştırmaya başladı. Küçük bir LED ampulle yapılan deney sistemi kilometrelerce uzağa ışığı iletebiliyor hatta ahşap maket bir gemiyi yakabiliyordu. Tüm deneylere rağmen halk hikâyesi olarak kalan İskenderiye’nin koruyucusu 'Ayna Silahı', belki de yüzlerce yıl şehri ayakta tutan Arşimet dehasının eseriydi.

Yazarlar
OSZAR »