Pazar 'Kendi köklerimle İstanbul’u birleştireceğim'

'Kendi köklerimle İstanbul’u birleştireceğim'

19.05.2024 - 02:00 | Son Güncellenme:

Bu yıl 52. düzenlenecek olan İstanbul Müzik Festivali’nin açılış konserinde 15 yaşındaki ödüllü piyanist İlyun Bürkev sahne alacak. Bürkev, “Açılış konserinde kendi köklerimi İstanbul’un özellikleriyle birleştirip insanlarla paylaşacağım,” diyor.

Kendi köklerimle İstanbul’u birleştireceğim

SEYHAN AKINCI- İlyun Bürkev’in piyanoyla ilişkisi üç-dört yaşlarında üzerinde parmaklarını gezdirmekle başladı. Bugünse dünyanın en iyi müzik ve drama okullarından biri olan Salzburg Mozarteum Üniversitesi’ne kabul alan ilk Türk öğrenci olarak piyanosunun başına geçtiği an herkesi büyülüyor. Dünyanın en ünlü piyano eğitmenlerinden Profesör Pavel Gililov’un öğrencisi olan Bürkev, henüz 15 yaşında olmasına rağmen Chopin Uluslararası Piyano Yarışması’ndaki birincilikten Philadelphia International Music Festivali Virtual Concerto yarışmasında kendi yaş kategorisindeki birinciliğe sayısız başarının da sahibi. Ülkemizin en başarılı ve genç sanatçılarından biri olan Bürkev, 52. İstanbul Müzik Festivali’nin 21 Mayıs Salı akşamı saat 20.00’de Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleştirilecek açılış konserinde performans sergileyecek. Konserde şef Cem Mansur yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası, İlyun Bürkev’e eşlik edecek. Biz de bu önemli konser öncesi İlyun Bürkev ile AKM’de bir araya geldik hem bu heyecan verici performansı hem de müzikal yolculuğunu konuştuk.

Haberin Devamı

Kendi köklerimle İstanbul’u birleştireceğim

*52. İstanbul Müzik Festivali’nin açılış konserinde Cem Mansur yönetimindeki İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’yla Grieg’in piyano konçertosunu seslendireceksiniz. Bunun sizin için anlamıyla başlayalım...

Benim için çok büyük bir anlam taşıyor. Hem ülkemizden hem yurt dışından çok önemli müzisyenlerin açılış konserini yaptığı harika bir müzik festivali. Ülkemizi tüm dünyada en güzel şekilde temsil eden müzik festivali diyebiliriz. Bu yaşta böylesine önemli bir festivalin açılışında çalmak benim için çok değerli.

*Festivalin bu yılki teması “Kökler”...

Bu temanın çok özel bir mesajı var çünkü İstanbul farklı isimler altında farklı dönemler geçirmiş bir şehir. Şehre baktığımızda o farklı medeniyetlerin izlerini görebiliyoruz. Arkadaşlarım yurt dışından İstanbul’a geldiklerinde bunları hissettiklerini, çok özel bir şehir olduğunu söylüyorlar. İKSV bu farklı kökleri birleştirerek aslında insanlığın bir aile olduğunu vurguluyor. Tüm insanlığın ortak dili de müzik. Festivalin bu temayla birleşmesi benim için de çok özel. Mimar Sinan’da altı yıl eğitim gördüm. Şimdi Gülsin Onay’la birlikte çalışmalarıma devam ediyorum ve Salzburg Mozarteum Üniversitesi’nde eğitimime devam ediyorum. Ben de kendi içimde farklı kültürleri tanıyorum aslında ve farklı kökleri kendi içimde oluşturuyorum. Açılış konserinde kendi köklerimi İstanbul’un özellikleriyle birleştirip insanlarla paylaşacağım.

Haberin Devamı

*Son dönemlerde özellikle kadınların başarılarına tanık oluyoruz. Siz de Philadelphia International Music Festivali Virtual Concerto yarışmasında kendi yaş kategorinizde birinci olmanızın yanı sıra Overall Runner Up ödülünü de kazandınız. 15 yaşında genç bir müzisyen olarak bu ödüller sizin için ne ifade ediyor?

Kadın vurgusu benim için çok önemli. Kadınların bir temsilcisi olarak aldığım ödülle ya da verdiğim önemli bir konserle benden küçük gençlere, kız çocuklarına ilham olma düşüncesi paha biçilemez. Bu ödüllerle belki piyanoda ilerlemek isteyen gençlere ilham olabileceğimi düşünüyorum ve bu düşünce benim için gerçekten inanılmaz değerli. Philadelphia International Music Festivali ABD’nin en prestijli festivallerinden birisi. Temmuzda orada hem master class’lar alacağım hem konser vereceğim.

Haberin Devamı

*15 yaşında bu kadar şeyi nasıl yönetebiliyorsunuz? 

Ailem bana yaşamı sevmeyi öğretti. Bana hep “Mutlu insan mutlu müzik yapar” diyorlar. Bu yaklaşım denge konusunda çok yardımcı oluyor. Günde 8 - 10 saat sadece çalan, müziği ders olarak gören ve sonrasında da psikolojik olarak sorun yaşayanlar olabiliyor. Klasik müzikte çok büyük bir rekabet var. Ve asla bitmeyen bir yolculuk olduğundan insan daima yeni bir şey öğreniyor ve bu yüzden sürekli bir çalışma durumu gerektiriyor. Ben ve ailem buna karşıyız. Tabii ki başarılı olmak için çok çalışmak lazım, benim de saatlerce çalıştığım zamanlar oluyor ama hayatı yaşamayı bilmek gerkiyor. Psikolojik olarak mutlu olduğum zaman fark ediyorum ki, konserlerde dinleyiciye transfer ettiğim şey de güzel oluyor. Bazen her şey çok geldiğinde kısa bir seyahate çıkıyor, arkadaşımla vakit geçiriyorum, spor yapıyorum. Nefes alabileceğim ortamlar yaratmaya, dünyayı bir senfoni orkestrası gibi görmeye çalışıyorum.

Haberin Devamı

*Peki, neler okuyor, neler dinliyorsunuz?

Müziğin her türünü dinleyen ve çok seven biriyim. Konserlere gitmeye çalışıyorum. Bunun dışında 13 yaşından beri kayak kayıyorum. Pilatese gidiyorum, yürüyüş yapıyorum, yüzüyorum. Çok fazla film izlerim. Klasikleri takip etmeye çalışıyorum, edebiyatta da aynı şekilde. Köpeğim var onunla vakit geçirmeyi seviyorum.

“Asla unutamayacağım bir turne oldu”

*Bonn Klasik Filarmoni eşliğinde Berlin Konzerthaus’tan başlayan 11 konserlik Almanya turneniz çok konuşuldu...

Bonn Klasik Filarmoni Almanya’nın en bilinen, en prestijli orkestralarından. Yedi sekiz yaşlarımda YouTube’dan Berlin Konzerthaus’taki konserleri “Acaba bir gün burada çalabilecek miyim?” hayaliyle izlerdim. Bu yaşta açılış konserinde Beethoven’ın 3 numaralı konçertosunu çalmak beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Eserleri nota nota bilen izleyicilerin karşısında 11 konserlik bir maratonla çıkmak hem çok güzel hem de beni çok heyecanlandıran bir şeydi. Turne rüya gibi geçti. Alman basınından çok güzel yazılar geldi. Asla unutamayacağım bir turne oldu. 

Haberin Devamı

Kendi köklerimle İstanbul’u birleştireceğim

“Müziğimle farkındalık yaratmak istiyorum”

*Arter’deki “Yağmur Ormanı V” adlı sergiden ilhamla “The Wind”i besteleyip, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde farkındalık için yayınlanmıştınız. İklim krizi en büyük sorunlardan biri ve gençler iklim aktivisti olarak öne çıkıyor. Siz ne söylemek istersiniz? 

İleride yapmak istediğim şey insanlara sanatımla, müzikle güncel problemler, dünyasal sorunlarımızla ilgili bir farkındalık yaratmak.  Müzikte bir ses olarak bu konuda farkındalık yaratmak benim hedeflediğim en büyük şeylerden biri. “The Wind”le ilgili çok güzel geri dönüşler de oldu. İleride farklı besteler ve konserlerle bu farkındalığı sürdürmek istiyorum.

OSZAR »