Eğitim 72 ayını doldurmalı

72 ayını doldurmalı

31.05.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:

Öğrencilik hayatının mutlu ve sorunsuz bir şekilde geçmesi için doğru yaşta okula başlamak çok önemli. Çocuğun okula başlama yaşı ise uzun zamandır eğitimciler tarafından tartışılan bir konu. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre okul öncesi eğitim kurumlarına yılın eylül ayı sonu itibarıyla 57-68 aylık çocukların kaydı yapılmakta.

72 ayını doldurmalı

MİNE ÖZDEMİR GÜNELİ - Okulun kayıt alanında ikamet eden ve bir sonraki yıl ilkokula başlayacak çocukların kaydı yapıldıktan sonra olanakları yeterli olan kurumlara 36-56 aylık çocuklar anaokullarına, 45-56 aylık çocuklar ise anasınıflarına kaydedilebiliyor.

Haberin Devamı

Aynı yönetmeliğe göre eylül ayı sonunda 69 ayını dolduran çocukların ilkokul birinci sınıfa kaydının yapılması gerekirken 66, 67 ve 68 aylık çocuklardan velisinin yazılı isteği olanların da ilkokul birinci sınıfa kaydedileceği belirtiliyor. Bununla birlikte yaşça kayıt hakkı olan 69, 70 ve 71 aylık çocuklardan yine velisinin yazılı isteği doğrultusunda ilkokula kaydı bir yıl ertelenebiliyor.

Anadolu Üniversitesi Eğitim fakültesi Okulöncesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslı Yıldırım, çeşitli ülkelerde ilkokula başlama yaşının 6 ile 7 yaş arasında değişiklik gösterdiğini belirterek, Türkiye’de ilkokula başlama yaşı 69 ay olarak belirlenmiş olsa da çocuğun kalem tutmada, derslere odaklanmada ve kendi kendine okul yaşamını sürdürebilmede zorluk yaşamaması için 72 ayını doldurduğunda okula başlamasının daha sağlıklı olacağına dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Öğretmenin görüşü önemli

Okula başlama yaşının yasal olarak belirlenmesine karşın, yalnızca takvim yaşının çocuğun okula başlaması için doğru zamanı belirleme konusunda yeterli olmadığını dile getiren Yıldırım, “Takvim yaşının yanı sıra çocuğun okula başlama sorumluluğunu alabilmesine temel oluşturacak bilgi ve yeterliliklere sahip olup olmadığının değerlendirilmesi önem taşımakta. Çocukların okula başlamaya hazır olup olmadığını belirlemek amacıyla geliştirilmiş olan bilimsel değerlendirmelerin yanı sıra çocuğun tüm gelişim alanlarında beklenen olgunluğa erişmiş olmasının değerlendirilmesi de önemli. Özellikle ilkokula başlamaya hazır olup olmadığına karar verilmesi gereken bir çocuk için okul öncesi eğitim kurumuna gittiyse öğretmeninin görüşleri ve gözlemleri yol gösterici olacaktır. Bununla birlikte Metropolitan Okul Olgunluğu Testi ya da Marmara İlköğretime Hazıroluş Ölçeği gibi bilimsel sonuç veren değerlendirme araçları öğretmene ve aileye yol gösterici olması açısından önerilebilir” diyor.

İletişim kurabilmeli

Bir çocuğun okula hazır olup olmadığına karar verebilmek için davranışlarının ve tepkilerinin gözlenmesi gerektiğinin altını çizen Yıldırım, çocuğun ilkokula başlamadan önce sahip olması gereken özellikleri şöyle sıralıyor:

Haberin Devamı

- Yeterli düzeyde dikkat süresine sahip olmalı.

- Özbakım becerilerini kazanmalı.

- Sırasını beklemeli, sabır göstermeli.

- Teneffüslerde kendisini korumalı.

- Öğretmenin verdiği yönergeleri zamanında anlamalı ve takip etmeli.

- Aileden kolay ayrılabilmeli.

- Arkadaşlık ilişkisi ve iletişim kurabilmeli.

Avantajı da var dezavantajı da

Okula erken ya da geç başlamanın avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Bu konuda bilgi veren Doç. Dr. Aslı Yıldırım, araştırmaların çocukların ilkokula bir yıl erken başlamasının dikkat ya da konsantrasyon eksikliği gibi sorunları artırabileceğini, çocuğun sosyal ve duygusal gelişimini olumsuz etkilenebileceğini gösterdiğini belirtiyor. Çocuğun daha erken yaşta okula başlaması durumunda, sınıf arkadaşlarından daha geride ya da yetersiz hissedebileceğine dikkat çeken Yıldırım, “Okula geç başlarsa da bu süreçte çocuğun çevresinde birtakım yanlış öğrenmelere maruz kalması riskiyle karşılaşılabilir. Öğrenme için kritik dönemler vardır ve söz konusu bu yanlış öğrenmelerin düzeltilmesi kimi zaman gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle, çocuğun okula başlamaya tam olarak hazır olduğu dönemin belirlenmesi önem taşır” diyor.

OSZAR »