Refah’a saldırılar sürüyor! Bunun adı acımasızlık
29.05.2024 - 07:02 | Son Güncellenme:
Pazar günkü saldırının ardından uluslararası baskı ciddi şekilde artmasına rağmen, İsrail’in Refah’a saldırıları sürüyor. Dünkü hava saldırısında da 21 kişinin hayatını kaybettiği öğrenildi.
İsrail’in, Gazze Şeridi’nin güneyinde bulunan, yerlerinden edilmiş 1 milyondan fazla Filistinlinin sığındığı Refah kentindeki bir yerleşkeye düzenlediği saldırıda, çoğu yanarak en az 45 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından oluşan uluslararası tepkilere rağmen, dün ve önceki gün de hava saldırılarını sürdürdü.
Pazartesi gecesi Refah’ın kuzeyindeki bir evin İsrail tarafından bombalanması sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Dün Refah’ın batısındaki Mevasi bölgesinde bulunan kampa düzenlenen bir başka saldırıdaysa 12’si kadın, 21 Filistinlinin hayatını kaybettiğini açıklandı. Han Yunus yakınlarındaki Mevasi bölgesi, İsrail’in Refah’taki bölgeler için tahliye emri çıkarmasının ardından, Refah’tan geri dönenlerin sığınak noktalarından biri haline gelmişti. Mevasi, İsrail tarafından güvenli olarak belirlenen yerler arasında bulunurken, çadırların olduğu bölgeye 4 tank mermisinin isabet ettiği ifade edildi.
REFAH’A GİRİLDİ Mİ?
Birleşmiş Milletler Filistin Mülteci Örgütü (UNRWA) ise son 3 haftada yaklaşık bir milyon kişinin Refah’tan kaçtığını duyurdu. Refah’tan kaçıp gidilecek güvenli bir bölge olmadığını hatırlatan UNRWA Filistinliler için yardım ve korumanın artık neredeyse “imkansız” hale geldiğini vurguladı. Buna karşılık, Refah’tan kaçış da devam ediyor.
Öte yandan İsrail tanklarının dün Refah’ın iç bölgelerine ulaştığı öğrenildi. Görgü tanıkları tankların Refah’ın merkezi simgesi olan El Awda camisinin yakınında görüldüğünü söyledi. Caminin olduğu bölgeden dumanlar da görülürken, İsrail’in operasyonunun Refah içlerine doğru genişlediği ifade ediliyor.
O KAMPTA NE OLDU?
İsrail’in Pazar günü gerçekleştirdiği katliamla ilgili tepkiler ve tartışma sürerken, ölümlerin, vurulan kamptaki bir yakıt deposunun patlaması sonucu çıkan yangın nedeniyle gerçekleştiği ifade ediliyor.
İsrail ise, ABD’ye yaptığı açıklamada, Pazar günkü saldırı sonrası Refah’ta çıkan yangının ‘büyük olasılıkla’ şarapnellerin yakındaki bir yakıt deposuna isabet etmesi sonucu meydana geldiğini öne sürdü. Ordu Sözcüsü Daniel Hagari ise, Hamas’ın bölgeden füze saldırısı yaptığını belirtirken, yangının Hamas’a ait mühimmatın alev alması sonucu çıkmış olabileceğini iddia etti.
BÜTÜN GÖZLER REFAH’TA!
İsrail’in saldırılarının ardından sosyal medyada uluslararası toplumun Refah’ta olan bitenin takip ettiğini göstermek adına bir kampanya başlatıldı. “Tüm gözler Refah’ta” adlı kampanyaya sosyal medyadan dünyanın dört bir yanından milyonlarca kişi katılım gösterdi.
‘MOSSAD BAŞSAVCIYI TEHDİT ETTİ’ İDDİASI
İsrail istihbarat servisi Mossad’ın, Filistin’de savaş suçu işlenip işlenmediğini soruşturan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) eski başsavcısını, görevi esnasında tehdit ettiği öne sürüldü. İngiliz The Guardian gazetesinde yer alan habere göre, dönemin Mossad başkanı Yossi Cohen, dönemin UCM başsavcısı Fatou Bensouda’ya baskı uyguladı ve tehdit etti. İddia İsrail yönetimi tarafından yalanlanırken, konuya ilişkin Cohen ya da Bensouda tarafından herhangi bir açıklama yapılmadı.
FİLİSTİN İÇİN TARİHİ GÜN
Dün Filistin için tarihi bir gündü zira, üç Avrupa ülkesi İspanya, İrlanda ve Norveç, Filistin’i daha önce açıkladıkları üzere tanıdıklarını duyurdu. İlk açıklama İspanya’dan gelirken, hükümet sözcüsü Pilar Alegria, aldıkları kararın, İsrailliler ile Filistinlilerin barışa ulaşmasına yardımcı olmak amacıyla yapıldığını söyledi. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise “Tüm taraflarca kabul edilmediği müddetçe 1967 sınırlarındaki hiçbir değişikliği tanımayacağız. Filistin’i tanımak barışa ulaşmak için gerekli” ifadelerini kullandı.
İrlanda Dışişleri Bakanlığı’nca yapılan açıklamadaysa, “İrlanda hükümeti, Filistin’i egemen ve bağımsız bir devlet olarak tanımaktadır ve Dublin ile Ramallah arasında tam diplomatik ilişkilerin geliştirilmesini kabul etmiştir” denildi. İrlanda Başbakanı Simon Harris de, “İrlanda’nın bu kararı umudu canlı tutmakla ilgilidir” dedi.
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide ise “Filistin hükümetinin zor reform görevini sürdüreceğine ve ateşkes sonrasında hem Batı Şeria’yı hem de Gazze’yi yönetmek için gerekli temelleri atacağına güveniyorum” diye konuştu. Eide, “Uluslararası toplum, Filistin halkına siyasi ve ekonomik desteğini arttırmalı ve iki devletli çözüm için çalışmalı” dedi. Böylece Filistin devletini tanıyan ülke sayısı 146’ya yükseldi.
Slovenya’nın da bu kervana katılabileceği ifade ediliyor. Slovenya Başbakanı Robert Golob, hükümetinin bu hafta Filistin Devleti’ni tanıma önerisini değerlendireceğini açıkladı. AB Konseyi Başkanı Charles Michel de, İrlanda, İspanya ve Norveç’in Filistin’i resmen devlet olarak tanımalarının ardından bu adımı desteklediğini duyurdu. Danimarka ise, Filistin’in devlet olarak tanınması önerisini reddetti.
