Beşiktaş'ta karabasan gibi geçen Fernando Santos dönemi 13 Nisan'da sona erdi. Samsunspor maçı sonrası Portekizli teknik adamla yollar ayrıldı. O günden bu yana tam 53 gün geçti. Basında yer alan haberlere göre; teknik adam için 'papatya falı' açılırken, gelin görün ki anlaşma sağlanan tek bir isim yok. Geçtiğimiz Ocak ayında da benzer manzaralara şahit olmuştuk. Ernest Muçi ve Al Musrati ara transfer döneminin son günlerinde kadroya katıldı. Kulübün içinde bulunduğu mali durumdan olsa gerek Hasan Arat yönetiminin transfer refleksi bir hayli zayıf. 53 gün ince eleyip sık dokumak için yeter de artar bir süre.

Haberin Devamı

Bir de seçim atmosferine giren ve pazar günü yeni başkanını seçecek Fenerbahçe'ye bakın... Sezon bitti, mevcut Başkan Ali Koç, teknik direktör İsmail Kartal'la yollarına devam etmeyeceklerini açıkladı. Ligde 99 puan toplayan deneyimli teknik adam için teşekkür mesajı yayımlandı. Direksiyona ise dünyaca ünlü teknik adam Jose Mourinho geçti. Sarı-lacivertliler, yaz transfer döneminde de neredeyse tüm oyuncuları hazırlık kampına yetiştirmişti.

Geçen yıl yaşanan skandal kadro mühendisliği sonrası Beşiktaş'ta oyuncuların yüzde 70'i ile vedalaşılması gerekiyor. Ortalama futbol bilgisi olan kadroda büyük temizlik yapılması gerektiğini bilir. Profili yüksek, başarıya aç, disiplinli ve büyük takım baskısını kaldıracak hırslı oyuncular transfer edilmeli.

En çok oyuncu sirkülasyonun yaşanması beklenen Beşiktaş'ta henüz bir teknik direktörün resmi olarak açıklanmaması, gerçekten anlaşılması güç bir durum. Geçmişten ders çıkarılmamış. Teknik direktör belirlendikten sonra rapor doğrultusunda transfer operasyonu başlayacak. Renklere bağlanacak isimler, yeni teknik adamla hazırlık kampında buluşturulmalı.

Yönetimin en geç EURO 2024 başlamadan önce teknik direktörle el sıkışması lazım. Yoksa siyah-beyazlılar yine geçen iki sezonda olduğu gibi kasım ayında şampiyonluk yarışının dışında kalır. Zira Galatasaray ve Fenerbahçe kadro kalitesi olarak Beşiktaş'ın çok önünde. Her şey için çok geç olmadan aksiyon alma zamanı, bizden söylemesi...

 

OSZAR »