İsrail, ABD’nin doğrudan savaşa katılması için Trump’a yalvarma, yıkama, yağlama, yalama her yolu zorluyor... İran füzeleri Tel Aviv’i vuruyor, İsrailliler Trump’a “Başkan işi bitir” diye ağlama duvarındalar... Netanyahu alenen Batı dünyasından yardım dileniyor… ABD olmadan bu işin altından kalkamayacaklarını biliyorlar, çok net de gördüler. İsrail’in sesi Amerikan medyası da ABD’nin daha fazla müdahil olmaması durumunda, İsrail’in mevcut füze savunma kapasitesinin sadece 10 ila 12 gün daha yeteceği gibisinden mağduriyet haberleri pompalıyor... Ama aynı ABD içinden tam tersi yönde sesler de geliyor. Mesela İsrail’in saldırıları başlattığı günden bu yana ABD’nin İsrail-İran çatışmalarına müdahil olmaması gerektiğini vurgulayan ABD’li Senatör Bernie Sanders diyor ki:
“Netanyahu ABD Başkanı değildir. ABD’nin dış ve askeri politikasını o belirlememeli... Eğer İsrail halkı onun savaş başlatma kararını destekliyorsa bu onların işi ve onların savaşıdır. ABD’nin buna dahil olmaması gerekir… ABD, Netanyahu’nun yasa dışı savaşına sürüklenmemeli”
Bu ikircikli ortamda da İsrail’e destek veren ama ABD’nin doğrudan savaşa girme noktasında ise Trump fal açar gibi konuşuyor:
“İran’ı vurabilirim de vurmayabilirim de...” Beyaz Saray’dan yapılan şimdilik son açıklamada “İran’la yürütülmesi planlanan olası diplomatik sürecin ‘ciddi bir ihtimal’ olarak görüldüğü, Trump’ın İran’a yönelik atacağı adımlara ilişkin kararını önümüzdeki iki hafta içinde vereceği” şeklinde...
★★★
Bu ne demek? ABD’nin masadan beklentileri, İran’ın neyi, ne kadar kabul edeceği ayrı bir tartışma konusu ama olur da böyle bir çözüme varılırsa, Netanyahu’nun işine gelmez. O kendi koltuğunu korumak adına savaşın devamından, hatta tamamen bölgeye yayılmasından yana... Tabii ABD’nin varlığıyla… Onun için de MOSSAD şeytanlıkları ve komplo teorileri geliyor insanın aklına ister istemez... İsrail’in en büyük düşmanı İran ama en rahat hareket ettiği ülke de aynı zamanda… MOSSAD ajanları İran’da cirit atıyorlar… Hem de sızmanın ötesinde alenen çöküp devletin kritik noktalarını felç etme anlamında... Nokta atışlarla gerçekleştirilen sadece son değil daha önceki saldırılarda da bunu gördük zaten... İran hava sahası da günlerdir İsrail tarafından teslim alınmış durumda… Evet teknoloji geri kalmışlığı gerçeklik tamam ama bir tane İran uçağı kalkıp da İsrail jetlerine karşı savaşmaz mı? Belli ki devlet görevlisi gibi görünen MOSSAD ajanları devredeler... Eski Cumhurbaşkanlarından Ahmedinejad da bunu çok net deklare etmişti nitekim. Üstelik şu an, rejim karşıtlığı çok yaygın bir de... MOSSAD ajanları Tahran’ın göbeğinde drone imalatı yapıyor. İran gizli servisi SAVAMA’nın olan bitenden haberi yok. Belli ki içerden büyük bir ihanet durumu da var...
Böyle bir durumda da bölgedeki ABD üslerinden birine İran’ı zan altında bırakacak örtülü bir MOSSAD füzesi atılma ya da kamikaze drone saldırısı da olasılık dahilinde elbette... ABD’yi savaşa girmeye mecbur bırakmak adına...
★★★
Sonuçta söz konusu olan gerçeklikten kopmuş, kendisini seçilmiş özel biri gören Netanyahu gibi aklını, şuurunu yitirmiş bir klinik vaka... Kendi halkının dahi yaşamlarını umursamayan, İran’ın saldırısında yaralananları hastanede ziyaretinde dalga geçer gibi “Tüm İsrail halkı bir bedel ödüyor. Kişisel maliyetler var. İnsanlar zarar görüyor, aileler sevdiklerini kaybediyor. Her birimiz kişisel bir bedel ödüyoruz. Bu, benim ailemi de atlamıyor. Oğlum Anver ikinci kez füze tehditleri dolayısıyla düğününü iptal etti. Bu, nişanlısı için de kişisel bir bedel. Sevgili eşimin bir kahraman olduğunu söylemeliyim. O bu bedeli çekiyor” diyen hastalıklı bir kafa... Bu patolojik vakadan da her türlü şeytanlık beklenir...
Kaldı ki MOSSAD’ın kankası CIA’nın da bu konudaki sabıkalı sicili malum...