Fransa’da pazar günkü seçim sonuçları ortaya koydu ki artık aşırı sağ ulusal birlik partisinin henüz 28 yaşında olan Başkanı Jordan Bradella’ya 7 Temmuz ikinci tur seçimlerinden sonra Başbakanlık kapısı aralandı.
Bradella 16 yaşında, Marine Le Pen’in aşırı sağ partisine başvurmuş ve siyasete girmişti.
Sadece 11 yıl sonra “meteor” hızıyla yükseldi 28 yaşında partinin başkanı.
Ve Macron tarafından Başbakan olarak atanmanın eşiğinde.
Marine Le Pen tarafından himayeye alınması elbette bu görkemli yükselişin nedenlerden biri.
Bradella henüz 28 yaşında. Fransa Başbakanı olabilir.
Ama bir başka neden daha konuşuluyor.
Ve... Büyük maç...
Avusturya’yla oynuyoruz.
The Atletics’te Tim Spiers, Avusturya milli takımını ‘kara at’ diye adlandırıyor.
Spiers, İngiltere başbakanlarından Benjamin Disraeli’nin bir kara atın beklenmedik şekilde yarış kazandığını anlatan romanından esinlenmiş.
Avusturya neden ‘kara at’?
1 - Kara atlar, turnuva öncesi favoriler arasında yer almaz.
2 - Kara atların, pırıltılı başarı tarihleri yoktur. (1954’ten beri Avusturya sadece bir ulusalararası elemede kazanabildi)
3 -
İsmet İnönü 1 Mayıs geçidini Kremlin’de izlemek üzere Moskova’ya gitmişti. İhtiyar bir kalfa kadın İstanbul’da dönemin büyükçe bir siyasetçisinin evine gidiyor. Ve şöyle yakınıyor:
“İsmet Paşa, Rusya’da Bolşevik olacakmış ve artık herkes çalışacakmış, kimsenin malı mülkü olmayacakmış. Ne olur belki içlerinde sizin bir tanıdığınız vardır. Ona söyleseniz, bunamış bir kadınım bundan sonra iş bulamam. Bana İstinye’deki evimi bıraksınlar, gene üst katını kiraya verip geçinsem dursam.”
Bu satırları Falih Rıfkı Atay’ın “Moskova-Roma” kitabından aktardım. Atay üstad “Rusya’daki komünizm ve İtalya’daki faşizm deneyimlerinden yararlanabileceğini” yazmıştı.
Gidip görerek, inceleyerek.
Çünkü…
Yaşlı kalfa hanım tek örnek değildi. Genç Türkiye’nin sola
ya da faşizme kayabileceği yolunda fesat fısıltıları yaygındı.
Avrupa Parlamentosu (AP) seçimi, Belçika Başbakan’ı De Croo’nun başını yedi, “yarın istifa edeceğim” dedi.
AB’nin iki kurucu ülkesinden biri olan Fransa’da Macron “Meclisi feshedip Haziran sonunda seçime gidileceğini” ilan etti. Avrupa Birliği Üyesi 27 ülkenin çoğunda bir aşırı
sağ rüzgarı esmekte.
Başta “göç” sorunu olmak üzere “cinsel alanda muhafazakarlık”, LGBTQ’ya karşıtlık, aşırı sağ partilerin hormonlandıkları alanlar.
“Göç” için yaygın sloganı New York Times’de David Broder yazdı. “İslamlaşmış bir Avrupa mı istiyorsunuz, yoksa Avrupalı
bir Avrupa mı?” Bu başlığın altında Avrupa’yı ürpertecek anlatımlar var.
“Böyle giderse göçmen İslam nüfusu Hristiyan Avrupa nüfusunu geçecek. Avrupa’yı istikrarsızlaştırma, gençliğimizi alt üst etme, ülkelerimizde 5’inci kol gibi bir örgütlenme oluşturmakta. Ölümcül cihatçı askerler toplamakta. Göçten yararlanan İslamcı
Türkiye’nin Kuzey Suriye’deki sınırı boyunca “30 km güvenlik kuşağı” stratejisini, şimdi İsrail de Hizbullah’a karşı uygulamayı hedefliyor.
Lübnan’ın güneyinde Hizbullah ve İsrail’in karşılıklı füzeler, dronlar, top atışlarıyla bir -adeta- “No Man Zone” yaratmış bulunuyorlar.
İki taraftan da 100 bin dolaylarında siviller bu Zone’deki evlerini, iş yerlerini
terk etmek zorunda kaldılar.
Nispeten güvenli geri alanlara çekildiler.
Ancak…
İsrail bunu içine sindiremiyor.
Hizbullah’ı sınırın en az 30 km derinlikte
Trump hapse girerse beraberinde devletin gizli güvenlik ajanlarıyla birlikte yatacak.
Ajanlar hapishane mahkumuna verilen karavanaya Kral’a, Cumhurbaşkanı’na yapılan ön tadım ve onay protokolünü uygulayacaklar.
Ve daha neler….
Donald Trump hakkında 4 “önemli” dava var. Bunlardan taciz için porno yıldızına “sus payı” davası onu demir parmaklıklar arkasına götürebilir.
11 Temmuz tarihindeki duruşmada “sus payının” yanı sıra porno yıldızına ödenen bu paranın “hileyle vergiden düşülmesi” iddiası onu 4 yıl mahkumiyete götürebilir.
New York Yüksek Mahkemesi Hakimi Juan Merchan, duruşmalar boyunca Trump’ın yasakları defalarca ihlal eden tavırları nedeniyle 6 Mayıs’ta şöyle söyledi: “Günün sonunda yapmam gereken bir iş var. Ve bu işin bir kısmı da yargı sisteminin onurunu korumak ve saygıyı zorunlu kılmaktır.”
Dikkatler Gazze’ye ve Ukrayna’ya odaklanmışken, Türkiye’yi çok daha fazla ilgilendiren Kuzey Suriye’de yerel seçimler yapılıyor.
Hedef “11 Haziran’da sandıklardan PYD’yi meşrulaştırma” operasyonu.
Dünya basınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sert çıkışı yankılanmakta.
Terör örgütünün seçim bahanesiyle ülkemize ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik saldırgan eylemlerini yakından izliyoruz.
Türkiye, bölücü örgütün güney sınırlarının hemen ötesinde Suriye ve Irak’ın kuzeyinde “terör devleti kurulmasına” asla izin vermeyecektir dedi.
Uluslararası bir ajans, haber/analizinde Türkiye Kuzey Suriye’nin Halk Koruma Birlikleri (YPG)” olarak bilinen Kürt milis gurubunu, 1984’ten bu yana Türkiye’ye karşı ayaklanmaya öncülük eden yasa dışı Kürt grubu “Kürdistan İşçi Partisi (PKK)” ile bağlantılı görüyor.
Ancak…
Sokak hayvanları sorununu çözmek hedefli yasa gündemde.
550 yılı aşkın süreçte İstanbul en sorunlu il.
Yazar Pierre Loti “sokaklarında köpek olmadığı bir İstanbul’u düşünemiyorum” demişti.
Aslında Bizans sokaklarının hakimi kedilerdi.
Fatih Sultan Mehmet’in 1453’te İstanbul’u fethiyle birlikte sokaklarda egemenlik köpeklere geçti.
Neden?
Rivayetlere göre köpekler Fatih’in ordusundaki Türkmenlerle birlikte gelmiş.