İngiliz kraliyet ailesi tarafından da çok sevilen, Londra merkezli Erdem markasının yaratıcısı Erdem Moralıoğlu, 22 Haziran’da İngiltere’nin tarihi evlerinden Chatsworth’de ‘Hayali Konuşmalar’ başlıklı bir sergi açtı.

Keira Knightley’nin başrolünde olduğu ‘Düşes’ filmine de ev sahipliği yapan Chatsworth’de tam 10 yıl önce vefat eden Düşes Deborah Devonshire’ın hayatı ve Devonshire Koleksiyonları’nın mirası Erdem İlkbahar Yaz 2024 koleksiyonuna ilham kaynağı olmuştu.

Erdem’in Düşes’le ‘Hayali Konuşmalar’ı

Chatsworth House Trust ve Devonshire ailesi Erdem’e İlkbahar Yaz 2024 koleksiyonunu Düşes Deborah’a ithaf etmesi için özel izin verdi.

Haberin Devamı

Sergi, Chatsworth House’un Erdem için nasıl bir ilham kaynağı olduğunu inceliyor, ziyaretçilere Düşes Deborah’nın dünyasını anlatıyor ve buradaki tarih ve arşivlerin bu yeni moda koleksiyonunun yaratıcı sürecini nasıl etkilediğini ortaya koyuyor.

‘Hayali Konuşmalar’, insanları, zamanı ve mekânı bir araya getiren süregelen hikâyeler için modanın biyografik ve antropolojik gücünü de gösteriyor.

Lucian Freud’un Düşes portresi ‘Beyaz Gömlekli Kadın’ da sergilenenler arasında.

Bu sergi, Erdem’in ilham kalıplarına uyuyor, Erdem her zaman  tarihteki sıra dışı kadınlara bakıyor ve ilhamını onlardan alıyor.

Düşes’in gardırobu ona eğlence, zarafet ve şiir çağrıştırıyor.

Sergilenenler arasında Düşes’in kendi koleksiyonundan beyaz gömlekler, zarif opera eldivenleri ve şık tafta abiye ayakkabılar da var.

Ayrıca Düşes’in Elvis aşkından ilham alan parçalar da dikkat çekiyor.

Düşes’in mücevher koleksiyonu da Erdem’in ilham kaynaklarının başında geliyor.

Özellikle de böcek broşları…

Erdem’in Düşes’le ‘Hayali Konuşmalar’ı

Erdem, koleksiyonu oluşturma sürecini şöyle özetliyor: “İlham perisi olarak hiç tanışmadığım biriyle benim aramda gerçekten hayali bir sohbete dönüştü. Yani gördüğünüz şey belki birisinin tam bir portresi değil, daha ziyade benim merceğimden bakışı ve görünüşü”.

Peki ama Düşes’le gerçekten tanışsaydı ne sorardı?

“Ona Chatsworth House’a taşındığı ilk günü sorardım. İçeri girdiğinde gördüğü ilk şey neydi?” diyor Erdem.

Düşes, Galler’den boşaltılan bir kız okulunun bulunduğu, savaş sırasında ihmal edilen 126 odalı evin devasa renovasyonunu yönetmiş.

Haberin Devamı

Birçok tasarımcı Mitford’lardan ve özellikle Düşes Deborah’tan ilham alırken, Erdem’e Chatsworth’un yaklaşık bin parçadan oluşan geniş ve giderek büyüyen arşivlerine nadir erişim hakkı verildi.

Chatsworth’un tekstil müdürü Susie Stokoe, “Tavandan tavana kadar dolu odalar vardı. Bir odada hepsi iple sarılmış 64 kilim buldum. Deborah hiçbir şeyi atmamış” diye anlatıyor.

Düşes’in çok önemsediği ‘Atma ve onar’ kavramı, Erdem’in koleksiyonuna bitmemiş hissiyle giriyor.

Erdem’in koleksiyonundaki en önemli elbiselerden biri Deborah’ın çiçekli perdelerinin yeniden işlenmesiyle yapıldı.

Kumaş, 1950’lerin yeniden yorumlanmış hâli olarak Düşes’in torunu Cecily Lasnet tarafından işlendi, ancak dikişler kasıtlı olarak tamamlanmadı.

Elbise şu anda Birleşik Krallık moda endüstrisi için uygun bir sembol gibi görünüyor.

Erdem gibi bağımsız bir marka için zorlayıcı bir süreç.

“Hepimiz için zor bir dönem ama kendine daha fazla güvenmek gerekiyor” diyor Erdem.

Haberin Devamı

Sergi, 20 Ekim’e kadar devam edecek.

OSZAR »