Skorer Christoph deyip geçme

Christoph deyip geçme

19.08.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Christoph deyip geçme

Veya bu kadar oynatamamak için bir teknik direktörde olması gereken bütün özel yeteneklere sahip Christoph...Lippi, Capello, Mourinho, Benitez vs. gibi birinci sınıf bir teknik direktör ancak başarabilirdi bunu...Doğu Alman coach da başardı. Mesela bir Hüseyin Kalpar istese de bu kadar silik oynatamazdı Fenerbahçe'yi...Veya mesela bir Şenol Güneş...Bu kadar yıldız oyuncuyu bu kadar kişiliksiz oynatabilmeyi başarabilmek için hakikaten bir futbol dahisi olmak gerekiyor.Mesela Hikmet Karaman'ın teknik direktörü olduğu Fenerbahçe; Van Hoojdink ve Serhat'ı gönderip Diyarbakır maçında Semih'e sarılsaydı... Hikmet Hoca o maçtan sonra evine gönderilirdi.Real Madrid, Arsenal gibi huzurlu yerlerde bile huzursuz olan, sürekli mutsuz Anelka'yı en mutsuz olduğu bölgede oynatma yürekliliğini göstermek için de Daum gibi üstün yetenekli bir coach olmak lazım. Pierre, Serhat, Nicolas gibi üç birinci sınıf santrfordan bir santrforluk verim alamamayı becerebilmek için de en az üç - beş futbol okulu bitirmesi gerekir bir teknik direktörün...* * *Bir Alex vardı Diyarbakır maçında maçı her an değiştirebilecek.Bir de Tuncay...O iki oyuncunun da maç sonrası birinin Daum, diğerinin Alex hakkındaki düşüncelerini okuyunca...Doğu Alman hocanın saha dışında da mucizeler yarattığını öğrendik.Türkiye'nin geçen seneki en renkli, en yaratıcı, en iş bitirici ayaklarına sahip Fenerbahçe'yi Diyarbakır karşısında kendi evinde beraberliğe sevinen bir takım haline getirirken gösterdiği beceri, Benitez'in Liverpool'u Avrupa Şampiyonu yaparken gösterdiği beceriden daha az değil.Transfer oldukları senelerde en umut verici en pahalı yerli oyuncuları olan Servet, Mahmut, Kemal, Selçuk'un arasından bir Servet var oynayan. O da işte ne kadar oynuyorsa. Kemal, Selçuk, Aurelio gibi ön liberolara sahip Fenerbahçe'ye 10 milyon dolara bir ön libero daha aldırmak ileri görüşlülüğünü göstermek için de birinci sınıf bir teknik direktör olmak gerekiyor.* * *Fenerbahçe'de herşey var.Para, iyi bir yönetim, güçlü bir Başkan, stat, Fenerium filan falan...Tek şey eksik...Daum'un üstünde Başkan'ın altında çalışacak ve onu temsil edecek, gerektiğinde Daum'a karışacak ve de Daum'un da saygı duyacağı bir patron G.M...Real Madrid'in Sacchi'si, Barcelona'nın Cruyff'u...Veya Juventus'un Moggi'si ya da Milan'ın Galliani'si...Fenerbahçeliler bizim genel menajerimiz Aziz Yıldırım diyor. Haklılar da...Fener'in Moggi'si de Yıldırım...Ama o karışınca Başkan niye takıma karışıyor oluyor. Moggi karışınca, o Luciano Moggi, karışabilir oluyor.Fark bu.Fenerbahçe'nin futbolu bir tek Daum'un vizyonuna emanet edilmeyecek kadar büyüdü son dönemlerde...Aziz Yıldırım, ya Daum'u böyle bir genel menajere emanet etmeli, ya da Fenerbahçe'yi Capello, Mourinho, Benitez, Lippi gibi bir coacha...Şu Van Hooijdonk kravat, ceket giydirilip benchte oturtulsaydı, belki de Avrupa yeni bir GM kazanacaktı. Christoph'un kaprisleri bu şansı da kaybettirdi. En tuhafı da...Fenerium'un yok sattığı, en büyük Fenerbahçe markası olduğu bugünlerde teknik direktörünün ve yardımcılarının hala Gazi reklamı taşıması...Sonra Doğu Alman hoca düğüm var diyor hâlâ...Var tabi.Düğüm kendisi çünkü... Bu Fenerbahçe'yi bu kadar accaip (daha uygun bir kelime bulamadım) oynatmak için... İbrahima Yattara yazısına Trabzon dolaylarından e-mail yağdı.Kızan da var. Haklısın diyen de... Onlarcası da Şenol Güneş oynatamıyor Gineli'yi diyor. Oynatamaz tabi...Güneş, safkan bir Trabzonlu...İki farklı kültür çarpışıyor. Hani Trabzonspor'un teknik direktörü bir Fransız baba ve Kamerunlu anadan doğmuş bir Kamerunlu olsaydı. Paris'te okumuş, New York Flarmoni'de çalmış.Trabzon'un satışından en çok para kazandığı oyuncu olurdu Gineli. Trabzon, o parayı koyacak yer bulamazdı.Ve...Trabzon'dan gelen bir fıkra:Rizeli imamlarla, Trabzonlu imamlar sık sık maç yaparlarmış.Hep Rizeli imamlar kazanırmış...Yahu demiş Trabzonlu'nun biri.- Şu bizim Hami'yi oynatsak.- Ama imam değil.- Yeni tayin oldu deriz.İki gün sonra sormuş o Trabzonlu arkadaşına. - Ne oldu.- 2-1 yenildik yine.- Hami oynamadı mı?- Oynadı. Bir de gol attı.- Eeeee ?- Rize'ye yeni bir imam tayin olmuş. Roberto Carlos diye biri. O da 2 gol attı. Güneş, Yattara, Roberto Carlos Keşke senin (sizin) gibi mesela bir abim olsaydı,Keşke senin (sizin) gibi mesela bir dayım olsaydı, Keşke senin (sizin) gibi mesela bir dayımın oğlu olsaydı,Keşke senin (sizin) gibi mesela bir amcam olsaydı,Keşke senin (sizin) gibi mesela bir ev sahibim olsaydı,Keşke senin (sizin) gibi mesela bir kayınpederim olsaydı.Ama keşke senin (sizin) gibi bir başkanı olmasaydı Galatasaray'ın.Seni (sizi) seviyorum.Senin (sizin) altına girdiğiniz yükü biliyorum.Seni (sizi) üzmek istemiyorum.Eleştirilerimin senin (sizin) hoşuna (hoşunuza) gitmediğini biliyorum.Lütfen! sen (siz) kendi kendini (kendinizi) eleştiren bir yazı yaz (yazınız) Özhan abi (bey)...Onu yayınlayalım. Belki o hoşuna (hoşunuza) gider.Bu arada...Hâlâ senli benli miyiz.Ya da sizli bizli mi olduk.Bilemediğim için...Sen (siz) hangisini tercih edersen (ederseniz) Özhan abi (bey)? Özhan Canaydın'a Eski sevgilim aradı.Bir bahane ile.Sonra bir daha aradı.Sonra ben onu...Sonra o bir daha beni...İstanbul'a beni döndüren kadındı o.San Gimignano'yu (En sevdiğim Toskana köyü) gördüğünde nasıl sinirlenip bağırmıştı."Ne hakkın var buralarda yaşamaya." "Ne büyük bir haksızlık bu."Ressamdı...Mimar Sinan'dandı.Bir Roma gecesinde kavga etmiştik... Aslan burcuydu, dominanttı, bağırıp, çağırıp, yattı.İçimde kaldı.Ellerimi boyalara batırıp onun tualine o sinirle fırçasız öyle bir giriştim ki...Sabah kalktığında bayılacak hale geldi... "Kim yaptı bunu" dedi.Amma şaşırmıştı.Hiç resim yaparken görmemişti beni.Bi gün Floransa'daki akademime götürmüştüm onu.Yine afallamıştı."Yuh, burada mı okudun?"Komik kızdı...Roma barlarına elimizde Nilüferler'le, Sezenler'le giriyorduk...İtalyanlar'dan ne Sezenler, ne Nilüferler çıkartıyorduk her gece!Güzel dünlerdi...* * *Benim koya bir alo dedim aniden.Positano'daki evimde bir oda buldum.Uçakta yer de buldum. Ama...Sonra vazgeçtim.* * *Şu anda hayatımda ne kadarıyla olduğunu bilmesem de O var.O'nu seviyorum.O'na çok emek verdim.Anam ağladı valla.Böyle pes etmek istemiyorum.Biraz daha belki...Evet, biraz daha... BİLGİN'DEN SERİ İLANLAR Cuma'ları ise Milliyet'teyiz (Başka şubemiz yoktur.) Pazartesi - Çarşamba 09.30 - 10.00 Radyo D'de [email protected] İmza: Köyün Delisi

OSZAR »