28.05.2025 - 09:38 | Son Güncellenme:
DIŞ HABERLER SERVİSİ
Bilim insanlarının "2017 OF201" adını verdiği bu trans-Neptün cismi, muhtemelen bir cüce gezegen olarak sınıflandırılabilecek kadar büyük. Bu da onu, Gelişmiş Çalışmalar Enstitüsü'nden araştırmacı Sihao Cheng'in ifadesiyle, "Plüton'un uzaktan kuzeni" haline getiriyor.
Keşif, geçtiğimiz hafta Uluslararası Astronomi Birliği'ne bağlı Küçük Gezegen Merkezi tarafından da doğrulandı ve bu da bulgunun güvenilirlik kazanmasını sağladı.
KEŞİF NEDEN ÖNEMLİ?
Bu keşif özellikle ilgi çekici çünkü Güneş Sistemi'nin Neptün'ün ötesindeki bölgesinin sanılandan çok daha yoğun olduğu fikrini bir kez daha güçlendiriyor.
Astronomlar uzun zamandır bu bölgede, devasa kütleçekimiyle trans-Neptün cisimlerinin garip davranışlar sergilemesine neden olabilecek, "Gezegen X" ya da "Dokuzuncu Gezegen" adı verilen bir gök cisminin varlığını öne sürüyorlardı.
Ancak son bulgular bu hipotezi zorlayabilir. Çünkü bulgulara göre 2017 OF201 gibi başka bazı cisimler, bu garip davranışların nedeni olabilir.
Cheng ve ekibi, bu gizemli cismin sıra dışı yörüngesini tespit etmek için gelişmiş hesaplama modelleri kullandı. 2017 OF201, devasa boyutu ve Güneş'ten son derece uzak olması nedeniyle istisnai bir örnek olarak öne çıkıyor.
Bu aşırı yörüngesi nedeniyle bu küçük gezegenin Güneş etrafındaki bir turu tamamlaması tam 25 bin Dünya yılı sürüyor.
NASIL BU KADAR İLERİ GİTTİĞİ GİZEM
Nasıl bu kadar uzağa gittiği ise hala tam olarak anlaşılamış bir gizem.
Araştırmanın ortak yazarı ve Princeton Üniversitesi doktora öğrencisi Eritas Yang, "Büyük bir gezegenle yakın karşılaşmalar yaşamış olmalı, bu da onu geniş bir yörüngeye savurmuş olabilir" dedi.
Araştırma ekibi, 2017 OF201'in bu olağandışı yörüngeye ulaşmak için bir dizi karmaşık manevra yapmış olabileceğini öne sürüyor.
Cheng, "Bu gök cisminin göç süreci birden fazla aşamadan oluşmuş olabilir" diyerek şöyle devam etti: "İlk olarak Oort Bulutu'na, yani Güneş Sistemi'nin en uzak bölgesine ve birçok kuyrukluyıldızın bulunduğu yere fırlatılmış, ardından geri gönderilmiş olabilir."
DOKUZUNCU GEZEGEN HİPOTEZİ
Bu bulgular, 2017 OF201'in, 'belirli yönelimlerde kümelenen' nesnelerin gözlemlenen kümelerine ait olmaması nedeniyle, Dokuzuncu Gezegen hipotezini sorgulatabilir. Princeton Üniversitesi'nden yüksek lisans öğrencisi ve makalenin bir diğer yazarı Jiaxuan Li'ye göre bu kümelenmeler, Güneş Sistemi gezegenlerinden çok farklı açılarda dolanan tuhaf kütleçekim özelliklerine sahip.
İlginç şekilde, Güneş Sistemi'nin uzak köşelerinde Plüton'un bu türden daha birçok 'tuhaf kuzeni' olabilir. Ancak onları tespit etmek son derece zor olabilir.
Cheng, "2017 OF201 yörüngesinin sadece yüzde birinde Dünya'ya yeterince yaklaşarak tespit edilebilir hale geliyor," dedi ve ekledi: "Bu tek cismin varlığı, benzer yörünge ve boyutlara sahip başka yüzlerce gök cismi olabileceğini gösteriyor. Ama şu an için tespit edilemeyecek kadar uzaktalar."
Cheng sözlerini şöyle tamamladı: "Teleskop teknolojilerindeki ilerlemeler sayesinde evrenin uzak bölgelerini keşfetmiş olsak da, hâlâ kendi Güneş Sistemi’miz hakkında keşfedilecek çok şey var."