Beyoğlu efsanesi; Andon

Haftam pek yoğun geçti yine. Aklımdayken hemen belirteyim, ikinci kitabım Yüreğim Hâlâ Biten Aşkımıza Ağlıyor kısmetse mayıs ayında sizlerle buluşacak. Ama farklı bir şirketten çıkıyor; Alfa Yayınları. Nedenlerini Nokta adlı köşemde bulacaksınız. Yalnız ilk adımı Balıkçı Sabahattinde attık. Alfa Yayınlarının genç ve yakışıklı patronlarından Vedat Bayrak, Amerikada endüstri mühendisliği eğitimi almış. Vedat, güzel eşi İkbal, ben ve bir kitap kurdu olan sevgili menajerim Sayım Çınar hep birlikte Balıkçı Sabahattinde buluştuk. Neyse Sabahattin ile ilgili güzellikler gelecek hafta. Yazımı yazarken sevgili Ebru Korman ziyaretime geldi. Bir süredir Almanyadaydı. Ebru uzun bir süre sağlık sektöründe çalışmıştı. Dünya Göz Hastanesi, İstanbul Cerrahi, Acıbademde medya direktörlüğü yapmıştı. Şimdi turizm sektöründe. Joy Hotels& Resortsun Basın ve Halkla İlişkiler Direktörü oldu. Efendim, her fırsatta en büyük hayalinin tiyatro kurmak olduğunu dile getiren güçlü oyuncu Emre Kınay sonunda hayalini gerçekleştirdi. Kınay, kızı Durunun adını verdiği tiyatrosuyla çalışmalarına start verdi. Kara Sohbet adlı oyunu 29 Mart 2005 Salı gecesinden itibaren Profilo Kültür Merkezinde sevenleriyle buluşuyor. Hayırlı olsun sevgili Kınay. Can dostum İzzet Çapanın Asmalı Meyhanesinde tanımıştım Vaçe ile Ritayı. Ardından da sevgili Göksel Sunterin Karafakisinde eğlence yaşamını renklendirdiler. Bence sahnelere en çok yakışan, en düzgün ikili. Ritanın sesi, fiziği, Vaçenin Tarkandan Müslüm Gürsese kadar uzanan taklitleri, şovu onları hep farklı kıldı. Vaçe ile Rita şimdi Elmadağda eski Karafakinin yerinde, kendi mekanları Fondipde. İkili huzurlu, eğlenceli gecelerde sevenleriyle buluşuyor. Saat 20.30da açılıyor Fondip. Ardından sırayla Çıtır Kızlarla Türk Sanat Müziği, Rita ile pop-fantazi, oryantal Buket ve Vaçe çıkıyor. İsteğe göre 15 çeşit meze, 4 ara sıcak, balık, tavuk ve kebap çeşitleri olmak üzere seçmeli üç ana yemek, portakallı irmik helvası, fıstıklı kadayıfla yapılan final... Limitsiz içki dahil kişi başı 55 YTL. Eğlenmeyi, canlı müziği sevenler, hoplayıp zıplamak isteyenler için Fondip iyi bir seçim. Telefon numarası (0212) 296 94 18. Efendim, 25 yıllık arkadaşımdır sevgili Zafer Malkoç. Ben ona Mandrake derim. Koyu bir POSTA okuyucusudur. Eşi Serpil, kızı Esin ve oğlu Engin Canı da tanırım. Zafer artık Vira Virada değil. Bu sektörde çok başarılı bir isim olan sevgili Cem Yakut ve Duran Yıdırım ile ortaklık kurdu. Bu üçlü, Arnavutköyde, eski Balıkçı Hasanın ve Azderoğlunun yerine deep blueyu açtı. "Hayırlı olsun" demek için uğradım. İlerde detaylı yazacağım. Telefon numarası (0212) 263 48 29. Bir öğlen saatinde Beyoğlunda işim vardı. Dönüşte benim prenslerimden olan, Beyoğlundaki Meridien Iceın başarılı işletmecisi Ergün Yıldıza da uğradım. Aaa, bir de baktım, içerde Necla Birselin özel daveti... Jale Çağlar, Meral Çalışlar, Nuray Fenercioğlu, Azize Akandere, sosyetenin en güzel kadınlarından Siren Ertan, Hülya Kalyoncu, Arzu Saygı, Nural Erçil, Neşe Sert davetteydi. Mönüde enginar çorbası, tel kadayıflı jumbo karides, dana madalyon ve sıcak çikolatalı kek vardı. Herkes çok beğendi. Meridien Iceın telefon numarası 0212 243 33 75. Vaçe ve Rita ile Fondip Gece hayatında klasik olan Andon, müdavimlerinin bir arzusunu daha hayata geçirdi ve giriş katını yeniden düzenleyerek Andon Cafe-Barı hizmete açtı. Geçen hafta Beyoğlunda işim vardı, 10 dakikalığına uğradım. Ama ilk fırsatta keyifli bir gece geçirmek üzere gideceğime dair işletmeci sevgili Erhan ve Gazi İpeke söz verdim. Yayın yönetmenim Rıfatım Ababayımın başarılı ve güzel asistanı Canan Yati üç arkadaşıyla gitti. Öyle memnun kalmış ki. Hal böyle olunca bana da yazmak düştü tabii. Andonun müdavimleri arasında Yavuz Özkan, Yusuf Kurçenli, Aytaç Arman, Fikret Kuşkan, Kenan İmirzalıoğlu, Sumru Yavrucuk, Erman Toroğlu, Yavuz Bingöl, Kubat, Mehmet Aslantuğ, Şafak Sezer, Hande Ataizi, Ali Kırca, Nurseli İdiz, Murathan Mungan, Çetin Tekindor, reklamcılar, sinemacılar, yazarlar, çizerler var. En azından ne zaman oraya gitsem mutlaka renkli birkaç isim görüyorum kısacası. Zaten bence Andon artık Beyoğlunda bir efsane. 19. yüzyıldan kalma 5 katlı bir konakta yer alan Andon Pera, meyhaneden dancinge kadar her katta konuklarına ayrı bir eğlence sunuyor. Terasda Boğaz ışıklarına nazır, gönlünüzce dans etme şansınız var. Giriş katında açılan cafe-bar müşterilere neredeyse 24 saat hizmet sunuyor. Andon Cafe-Bar ihtişamlı barı, bordo kadife perdeleri, rahat deri koltukları, duvarlarındaki eski İstanbul fotoğrafları, şık ve kitaplarla dolu ahşap kütüphanesi, pencereden görünen kış bahçesi ile Paris kafelerinin sıcaklığını sunuyor. Sabah ister Fransız, ister Van kahvaltısıyla, gazetelerinizi okuyarak güne başlıyorsunuz. Çünkü kütüphanede günlük gazeteler, haftalık ve aylık dergiler, yabancı magazinler bulunuyor. İstediğiniz zaman kahvaltının ardından laptopunuzu açıp aromalı kahvenizi yudumlayarak keyifli bir çalışma yapabilirsiniz. Çünkü ücretsiz internet erişimi ile tüm dünya elinizin altında. Andon Cafe-Barda tam 55 çeşit kahve ve bitki-meyve çayları başta olmak üzere her türlü çayı bulmanız mümkün. Yemekleri hem çok lezzetli hem de gerçekten uygun fiyatlı. Yani Andonda bir salataya servet ödemiyorsunuz. Nefis tavuk dürümü ise mutlaka deneyiniz. Cevizli eriştenin tadını kesinlikle başka yerde bulamazsınız. Sucuklu kuru fasulye ve kıymalı-yoğurtlu makarna ise annesinin yemeklerini özleyenler için... Yemekten sonra gelen çikolata akan dondurmalı kek ise tek kelimeyle enfes. Andon kaçmaz. Telefon numarası (0212) 251 02 22. Çıkışta hem avukatım hem canım dostum olan Ersan Taştekin ile dünya güzeli karısı Burcuyu gördüm. Güzel kızları Merveyi babaanneye bırakıp Markizde yemek yemişler. Biraz lafladık. Evet efendim, bugünlük de bu kadar. Sevinçleriniz okyanuslar, üzüntüleriniz ise kum tanesi kadar olsun. PAZAR POSTASInı bayinizden istemeyi unutmayın. Hoş kalın. Andon yenilendi Efendim, ilk kitabım Yaşanmış Şehir Hikayeleri-1 bildiğiniz üzere Necati Güç ve Engin Uğurun sahibi olduğu Nokta Yayınlarından çıkmıştı. Ve 16 baskı yaptı. Hâlâ da soran var. Hepimiz fazlasıyla mutluyduk. Ne var ki bacanak da olan sevgili Necati ve Engin bu yıl yollarına ayrı ayrı devam etmeye karar verdiler. İkisini de sevdiğim için aralarında bir seçim yapamadım. Bu yüzden yayınevi değiştirdim. Menajerim Sayım Çınar bana teklifler getirdi. Yayın ilkelerini gerçekten beğendiğim, Türkiyenin sayılı şirketlerinden olan Alfa Basım Yayım ile anlaştım. 1990 yılında kurulan Alfa Basım Yayım okurlarından aldığı güçle yoluna devam ediyor. En önemli ilkesi kaliteli, hızlı ve verimli hizmet. Alfa, dağıtım, matbaa ve yayıncılık alanlarında da faaliyette. Alfa Grubu dağıtımla başladığı yayıncılığa Everest, Alfa Gelişim, Artemis, Kapı ve Büyülü Feneri ekledi. Dağıtımda 14 yıllık imza olan Alfa Groupun Yönetim Kurulu Başkanı ve AKP Urfa Milletvekili olan büyük patron Faruk Bayrak ile el sıkışıp imzaları attık. Vatana, millete hayırlı olsun efendim! [email protected] Alfa Yayındayım